AVSA ADASI
  TARİHÇE
 

Kültür Tarih

 

avşa adası

Marmara Denizi’inin güneybatısında 3 büyük (Marmara,Avsa,Paşalimanı) ve 9 kücük  (Ekinlik,Koyun, Mamalı,Hasır,Pale,Fener,Asmali ve Pasalimani Koyundaki 2 adacık ada vardir. Marmara Adaları ismini taşıyan bu adalar, yapı ve yerşekilleri bakımından Kapıdağ Yarımadası’nın Marmara denizi’ ndeki uzantısı görünümündedirler. 4. zamanın sonlarında deniz seviyesinin yükselmesi ve alçak kesimlerin sular altında kalması sonucunda, anakara Kapıdağ Yarımadası’ndan ve birbirlerinden ayrılarak bügünkü şekilllerini almışlardır. Avşa Adası’nın, Marmara ve diğer adalarla arasındaki derinlik 16-35 metre arasındadır. Sadece, Ekinlik Adasini birleştiren kara parcası 1-4 metre derinlikte olduğundan sakin   havalarda bu baglantıyı izlemek mümkün olmaktadır. Adanın uzunluğu 9 km, eni 4 km kadardır. Toplam yüzolcümü 36 km²’dir. Adanın batısına üzerinde bir deniz feneri bulunan Hayırsız Ada yer alır.  Genellikle granit ve granodiyorit ana   kayasından oluşan kumlu topraklarda örtülüdür.   Kum oranı oldukça yüksektir. Granit taşlar adanın yüzey dokusuna adeta serpilmiştir. Batı kısmında, geniş aluvyal kıyı ovası, dogu kısmında kısmen agaçlıklı bir bölum yer alır. Adanın köyleri burada kurulmuştur (Türkeli ve Yiğitler Köyleri).

avşa
adası

Agaçlar az olan tarım kültürü ve yaygın  olan bağcılık nedeniyle kesilmiştir. Bağcılık  çok gelişmiştir.Adanın büyük bölümü asmalarla
doludur. Geri kalan alanlarda, bodur çalılar, dikenli ve otsu bitki toplulukları, beyaz kum zambakları ve diğer çiçekler adanın bitki   ortüsünü oluşturur.

Ada, Marmaranın orta bölümünda yer almiştır. Bölge ikliminin özelliklerini  taşımakla birlikte, Akdeniz ve Karadeniz ikliminin özelliklerini de yansıtır. Yaz   aylarında sıcaklık ortalaması 30 derecenin üzerindedir. iki farklı iklim bölgesi ortasında yer aldığı için yazın kuzeyden esen kuvvetli rüzgarların etkisinde kalan köpuklu denize  girmek, avşa adası’nın iklim özelliğinin en güzel yanıdır. Adayı güzelleştiren diğer önemli  faktörlerden biri de Haziran ayından, eylül ayının sonuna kadar, hatta Ekim ayında bile  denize girilebilir olmasıdır. Yüzyıllar içinde değişerek gelen birçok ismi vardır. Kyzikos’Lu Diogenes, Propontis adalarını anlatırken Ofiousa ile Fisia’yi birbirinden ayırmıştır. Plinius bu adaya  OPHiUSSA der. Bizans tarihinde ise adanın ismi AFOUSiA’dir.La Mottraye 17. yy. başında, adaya  buradaki Meryem Ana Manastırı nedeniyle Pnagia adı verildiğinden bahseder. Marmara adalarında tarihi incelemeler yapan Gedeon’a, Patrikhane tarafından verilen 1892 tarihli vasiyetnamede ise, adanın ismi AOSiA şeklinde yazılmıştır. Rumlar adayı terketmeden önce ise AFISSIA ismini kullanmışlardır. Ada’nın ismi daha sonraki zamanlarda Araplar Adası olarak da anılmıştır.

avşa
adası

Yakın zamanlarda adanın resmi adı Türkeli  olmuştur. Daha sonraları günümüzde adanın tarihi isminin Turkçeleştirilmiş şekli olan AVŞA  kullanılmaya baslanmıştır

Adanın ilk yerli halkı hakkındaki ilk  yazılı bilgiler coğrafyacı Strabon ve tarihçi  Plinius’un kitaplarında bulunmaktadır. Toprak
durumu bakımından hiç bir zaman zengin olamamış, bagımsız bir idareye kavuşamamıs olan ada, tarih içinde, çevresinde hakim olan kuvvetin arkasından gitmiştir. Hristiyan din adamları  için bir sürgün yeri olarak kullanılmış ve bütün Ortaçağ boyunca boş kalmıştır.Şimdiye kadar  hiçbir sistematik kazı yapılmamıştır. Ancak adada, anakara Kapıdağ Yarımadası`ndan  ayrılmadan önce bazı ilkel toplulukların yasadığı, avcılıkla geçindiği, anakara ile baglantı kesilince yeni bir yaşam biçimi geliştirdikleri, avcılığı azaltarak tarım,  besicilik ve balıkçılıkla geçindikleri bazı buluntular nedeniyle anlaşılmaktadır.

avşa
adası

Adanin dört bir yanını, koylarını hergün gezi motorları ile veya kendi vasıtanızla  gezebilirsiniz. Bunların en ünlüleri Çınar Koyu,
Kumburnu, Mavi Koy, Değirmen, Manastır, Kumtur, Beyaz Saray ve Yiğitler Köyündeki Altın Kum’dur. Ayrıca adanın içinde herhangi bir yere gitmek veya gezmek isterseniz, kenarları açık, küçük  treni de kullanabilirsiniz. Avşa’da adanın heryanını çevreleyen altın rengi kumsallarda dantel gibi işlenmiş koylarda yeşillendirilmiş sahil şeridi içinde güneşin muhteşem bir şekilde batışını seyrederek gündüzü bitiren insanlar, sahilin bir ucundan diger ucuna kadar sıralanan  bar-cafe, restorant ve muzikhollerden yükselen müzik sesleri içinde, Avşa’nın çeşitli meşhur   saraplarını yudumlarken gecenin karanlığının aydınlığa dönöştügünü, bir başka güne başladıklarını bile anlayamazlar. işte Avşa’daki tüm güzellikler içinde 24 saatte 2 günün birden   yaşandığından bahsetmek abartı olamaz

Şarapçılık ve balıkçılik başlıca geçim kaynaklarıydı. Ancak turizmdeki büyük patlama nedeniyle balıkçılıkta gerileme olmuştur.  Sarapçılığı sürdüren aileleler vardır.  Adanın doğu kıyısında yer alır. Eski adı   Araplar olan köyde önceleri Arapların oturduklarını Dapper anlatmaktadır. Bu  insanların Arap donanmasının, Istanbul’u 672-678 yılları arasında buralarda kışladıklarını ve  Arap büyüklerinden bazılarının köyde  kaldıklarından bahsetmektedir. Daha sonraları Rumlar ve onlardan sonra Trakya goçmeni Türkler
yerleşmişlerdir. Şarapçılık, balıkçılık ve  taşcılık gibi işlerle uğraşan köy halkının yaşam  standardı yüksektir.


 
  Bugün 16 ziyaretçi (24 klik) kişi burdaydı!

Banner Maker
BannerBreak.com - Banner Maker - Banners - Facebook Game

 
 
avşa adası - avsalilar.tr.gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol